Güç tarih boyunca insan yaşamının önemli kavramlardan biri olmuş ve farklı şekillerde ortaya çıkmıştır. İlk çağlarda güç, fiziksel özelliklerle ortaya çıkan bir kavramdı. Fiziksel olarak güçlü olan, hızlı olan kimse gücü elinde bulunduruyordu. Medeniyet ilerledikçe güç miras yoluyla aktarılan bir kavram olmuştur. Krallar gücü elinde bulunduruyor; sahip oldukları bu güçle tüm yetkileri elinde topluyordu. Güçlü olmanın yolu krala yakın olmakla ölçülüyordu. 18-19. yüzyıllarda yeni buluşların ortaya çıkması ,endüstri çağı, ile beraber güç sermaye sahiplerinin eline geçmiştir. Günümüzde hala bu güç unsurları varlıklarını sürdürüyor olmakla beraber yaşadığımız çağda gücün gerçek kaynağı bilgi ve iletişimdir.
Endüstri toplumuna hız kazandıran şey paradır. Fakat bilgi toplumunu hızlandıran ve güce ulaştıran bilgidir. Şimdi, bilgi sahibi olanlar ve olmayanlar şeklinde yeni bir sınıfsal bölünme ortaya çıktı. Bu yeni sınıf, gücünü ne paradan, ne sahip olunan topraklardan değil sadece bilgiden alıyor. (1)
Teknolojinin gelişmesiyle beraber bilgiye ulaşmak eskisinden çok daha kolay bir duruma geldi. Dolayısıyla günümüzde güç kavramının önemli bir parçası olan bilgiye çok kolay ve hızlı bir şekilde erişebiliyoruz. Ancak edilgen bilgi, sadece bilgi kaynakları üzerinde var olan bilgi, güç değildir. Bilginin güce dönüşebilmesi için doğru kullanılması ve eyleme dönüşmesi sonuçlara erişmek açısından önemlidir.Devamını oku…