• sozturk
  • 19 Mayıs, 2011
  • 0

Bütün Dünya Bir Sahnedir ve Kadın Erkek Ancak Birer Oyuncu

7 ŞEKSPİR MÜZİKALİ

Bütün dünya bir sahnedir ve kadın erkek ancak birer oyuncu,
Sırası gelen girer sırası gelen çıkar
Nice roller oynar ömür boyu,

7 perdelik bir ömürdür,
7sinden 70ine bir erkeğin oyunu…

Söz
W. Shakespeare

Müzik
Tolga Çebi

Çeviren*
Haluk Bilginer

*Müzikaldaki bazı bölümlerde, Talat Sait Halman’ ın (59. Sone, 60. Sone, 121. Sone, 129. Sone), Sabahattin Eyüboğlu’ nun (Hamlet), Sevgi Sanlı’ nın, (Kuru Gürültü), Zeynep Avcı’ nın (Hırçın Kız), Bülent Bozkurt’ un (Fırtına, Macbeth, Size Nasıl Geliyorsa), İrfan Şahinbaş’ ın (Kral Lear) ve Can Yücel’ in (66. Sone) çevirileri kullanılmıştır.

Yöneten-Kolaj
Kemal Aydoğan

Sahne Tasarımı

Bengi Günay

Işık Tasarımı
İrfan Varlı

Oynayanlar
Haluk Bilginer
Evrim Alasya
Selen Öztürk
Zeynep Alkaya
Tuğçe Karaoğlan

Shakespeare’in hayatı bir müzikal halinde 7 perdede sahneleniyor. Shakespeare’ın oyunlarından alıntılardan ve bu alıntıları süsleyen şahane müziklerden oluşuyor.

Oyun “doğum, okul çağı, aşk dönemi, askerlik, olgunluk, ihtiyarlık ve ölüm” dönemleri olarak 7 dönemde anlatılıyor. Oyunun ilk bölümü kendi hayatlarımızda da görebileceğimiz şekilde daha eğlenceli ve daha tebessüm ettiren konulardan oluşurken ömrün son dönemlerine doğru duygusallık ağırlık kazanıyor.

Oyunda Haluk Bilginer ve 4 soytarının muhteşem performanslarını izledim sahnede. Haluk Bilginer’e karşı her zaman büyük bir saygı duymuştum ancak bugün oyunu izledikten sonra oyunculuğu kadar sesine de hayran kaldım. Soytarı rollerindeki oyuncular, oyun boyunca sergiledikleri cilveli oyunculukları ve müzikal kaliteleriyle gerçekten performanslarıyla büyük seyir zevki katmışlar oyuna. Soytarılar performanslarıyla Haluk Bilginer’i gölgede bırakıyorlar dersem sanırım çok da yanlış  olmaz.

Oyunun sonunda yoğun alkışlardan dolayı  3-4 sefer açılıp kapanan perde, sahneden ayrılamayan oyuncular insana tebessüm katıyor oyundan sonra.

Oyunda oldukça başarı bir sahne performansı mevcut. Gerek makyajlar, kullanılan görseller ve yerleşim planı çok başarıyla kurgulanmış. Sahnenin arkasında zaman zaman gözüken müzisyenler, arkada kullanılan yarı saydam perde ve ışıklandırma başarısıyla oyuna büyük renk katılmış.

Oyun Atölyesi’ne  ilk kez gittim, beklediğimden daha ufak bir salon olsa da ortaya konan oyun kalitesinden  sonra sık sık programlarını takip edeceğim gibi gözüküyor.

Oyunla ilgili Oyun Atölyesi web sayfasında oyunun son 4 gösterimi olarak not düşülmüş. Ancak bu dönem için son 4 gösterim olup olmadığı konusunda emin olamadım. Seneye tekrar sahnelenirse mutlaka gitmenizi öneriyorum. Hayatınızın 2 saat içerisinde gözlerinizin önünden akıp gittiğini hissedeceksiniz, yeri gelecek kahkahalarla gülecek, bazen de kendinizi düşüncelere dalmış bulacaksınız.

Son olarak bu oyundan haberdar olmamı sağlayan Nesil Var’a çok teşekkür ediyorum. Gerçekten Friendfeed’de paylaşmamış olsaydı oyundan haberim bile olmayacaktı.

Bir Cevap Yazın