Güç tarih boyunca insan yaşamının önemli kavramlardan biri olmuş ve farklı şekillerde ortaya çıkmıştır. İlk çağlarda güç, fiziksel özelliklerle ortaya çıkan bir kavramdı. Fiziksel olarak güçlü olan, hızlı olan kimse gücü elinde bulunduruyordu. Medeniyet ilerledikçe güç miras yoluyla aktarılan bir kavram olmuştur. Krallar gücü elinde bulunduruyor; sahip oldukları bu güçle tüm yetkileri elinde topluyordu. Güçlü olmanın yolu krala yakın olmakla ölçülüyordu. 18-19. yüzyıllarda yeni buluşların ortaya çıkması ,endüstri çağı, ile beraber güç sermaye sahiplerinin eline geçmiştir. Günümüzde hala bu güç unsurları varlıklarını sürdürüyor olmakla beraber yaşadığımız çağda gücün gerçek kaynağı bilgi ve iletişimdir.
Endüstri toplumuna hız kazandıran şey paradır. Fakat bilgi toplumunu hızlandıran ve güce ulaştıran bilgidir. Şimdi, bilgi sahibi olanlar ve olmayanlar şeklinde yeni bir sınıfsal bölünme ortaya çıktı. Bu yeni sınıf, gücünü ne paradan, ne sahip olunan topraklardan değil sadece bilgiden alıyor. (1)
Teknolojinin gelişmesiyle beraber bilgiye ulaşmak eskisinden çok daha kolay bir duruma geldi. Dolayısıyla günümüzde güç kavramının önemli bir parçası olan bilgiye çok kolay ve hızlı bir şekilde erişebiliyoruz. Ancak edilgen bilgi, sadece bilgi kaynakları üzerinde var olan bilgi, güç değildir. Bilginin güce dönüşebilmesi için doğru kullanılması ve eyleme dönüşmesi sonuçlara erişmek açısından önemlidir.Devamını oku…
23 Nisan’ın tatil olmasını da fırsat bilerek arkadaş grubuyla beraber 3 günlük tatili Kapadokya turu yarapak değerlendirelim dedik. Bundan 3 sene önce Bursa Gençlik Konseyi etkinliğiyle Kapadokya’yı görmüş olsam da bir daha görmekten, yeniden keşfetmekten zarar gelmez diye düşündüm. Hem yeni aldığım fotoğraf makinama alışmak için iyi bir fırsat olabilirdi benim için.Devamını oku…
Oyun Atölyesi oyunu olan Don Juan’ın Gecesi oyunu hakkında okuduğum yorumlardan sonra biraz endişeyle gittim oyuna. Tiyatro’nun anlık performansı yansıttığını düşündüğüm ve oynayanlar arasında Haluk Bilginer olduğu için, okumuş olduğum olumsuz yorumları görmezden gelmeye çalışarak, ön yargısız bir şekilde gittim oyuna.
Don Juan’ın Gecesi oyunu başarılı oyuncu performanslarına rağmen durağan bir başlangıç ve sönük bir sonla bende beklediğim etkiyi bırakmadı.
Yazan Éric-Emmanuel Schmitt, Çeviren Şehsuvar Aktaş, Yöneten Kemal Aydoğan, Sahne Tasarımı Bengi Günay, Müzik Tolga Çebi, Oynayanlar Haluk Bilginer, Gülen Karaman, Güneş Berberoğlu, Funda İlhan, Zeynep Alkaya, Evrim Alasya, Muharrem Özcan, Umut Temizaş, Seda Türkmen, Selin YeninciDevamını oku…
Uzun zamandır gitmek istediğim, ancak bir türlü fırsat bulamadığım Testosteron adlı oyunu nihayet Oyun Atölyesi’nde seyretme fırsatı buldum. Oyuna gitmeden önce biraz araştırma yaptığım için gideceğim oyundan çok zevk alacağımı biliyordum.
Oyunun yazarı Andrzej Saramonowicz, çevirmeni Neşe Taluy Yüce, yönetmeni Kemal Aydoğan, oyuncular Metin Coşkun(Stavros), Onur Ünsal(Kornel), Emre Karayel(Fistach), İnan Ulaş Torun(Robal), Mert Fırat(Tretyn), Timur Acar(Janis), Tuna Kırlı(Tytus). Bir çok Oyun Atölyesi oyununda karşımıza çıkacağı şekilde oyunun müziklerinde yine Tolga Çebi’nin imzası var. Devamını oku…
2 seneyi geride bırakırken İstanbul’da, bir şeyler yazmak gerektiğini düşündüm. Zaman ne kadar geçmeyecekmiş gibi gelse de hep çabucak geçiyor. Sanki daha dün gibiydi Bursa’dan İstanbul’a gelişim.
İnsan hayatında bazı önemli kararlar verir. Bursa’dan İstanbul’a taşınma süreci de benim hayatımın en önemli kararlarından biriydi. Bu karar sonucunda Bursa’da sahip olduğum tüm düzeni bir kenarı bırakmalı ve sil baştan bir hayat düzeni kurmaya çalışmalı, ailemden ve sevdiğim pek çok insandan uzak kalmalıydım.Devamını oku…
Bon Jovi’ye olan ilgim lise yıllarında başladı. Hafızam beni yanıltmıyorsa ilk dinlediğim şarkıları Its My Life şarkısıydı. Her ne kadar sevdiğim bir grup olsalar da konsere gittiğimde farkettim ki aslında o kadar da fazla şarkısını bilmiyormuşum.
Konser başlangıç saatinden yaklaşık 1.5 saat önce TT Arena’ya (nedense bu stadın birden çok ismi var) vardım. Metro’dan stadyum girişine kadar olan bölümde ilk karşılaştığım manzara sıcak biranın 5, soğuk biranın 10 TL’den satıldığıydı. Bunun yanı sıra karaborsadan bilet satanlar ve Bon Jovi tişörtleri satan işportacılar metro durağından stadyum girişine kadar olan bölümü kaplıyorlardı.Devamını oku…
Nasıl anlatsam nerden başlasam
Bodrum Bodrum Bodrum Bodrum
Duygu biraz duygu bütün isteğim buydu
Biraz deniz biraz uyku bütün isteğim buydu
Bodrum Bodrum Bodrum Bodrum
Nasıl anlatsam nerden başlasam
Kaç kişiydik o zaman bak kaç kisi kaldı şimdi
Bodrum Bodrum Bodrum Bodrum
Bir zamanlar aşık olmuştum
Ama şimdi ismi neydi unuttum
Bodrum Bodrum Bodrum Bodrum
“Her son yeni bir başlangıçtır” diye düşünüyorum hayatta. Bu yüzden sonlar hüzünden çok umut katar bana.
Geçtiğimiz hafta itibariyle Coretech Bilgi Teknolojileri’ndeki görevimden ayrıldım. İstanbul’a gelmeme sebep Coretech olduğu için benim gözümde ayrı bir yeri vardı Coretech’in yerin. Çok kolay olmadıysa da karar vermek tercihler yapmak gerekiyor hayatta ve ben kalmak yerine gitmeyi seçtim.Devamını oku…
Her şey bundan 2 ay önce Grupanya sitesinin yapmış olduğu Yüksek İşler Bungee Jumping kampanyasıyla başladı. Bungee Jumping ölmeden yapmayı istediğim şeylerin başında geliyor olsa da biraz korku biraz da fırsat bulamadığım için daha önce hiç yapmadığım bir aktiviteydi. Bu kampanyayı duyunca hemen atlayış için kupon satın aldım. İşte herşey o kuponu almamla başladı.Devamını oku…